"Sanemâ sencileyin dilber-i rânâ bulamam
Bağ-ı hüsnün gibi bir özge temâşâ bulamam
Râzımı açmağa gönlüm gibi şeydâ bulamam
Sana derdim demesem gerçi tesellâ bulamam
Arz-ı hâl etmeğe cânâ seni tenhâ bulamam
Seni tenhâ bulıcak kendimi aslâ bulamam
Âh edersem açarım râzımı ârım kalmaz
Veriben hâk-i teni bâda gubârım kalmaz
Halka rûsvây olurum ırz ü vakârım kalmaz
Kûyuna azm ederim sabr ü karârım kalmaz
Arz-ı hâl etmeğe cânâ seni tenhâ bulamam
Seni tenhâ bulıcak kendimi aslâ bulamam
Sûz ile nâme yazarsam sana âlem tutuşur
Kül olur hâme vü kâğıd dil-i pür-gam tutuşur
Söylesem ger sözümün sûzu ile fem tutuşur
Arz-ı hâl etmeğe cânâ seni tenhâ bulamam
Seni tenhâ bulıcak kendimi aslâ bulamam
Seni ağyâr ile gördükde gelir kalbe melâl
Hayretimden olur ol demde dil-i nâtıka lâl
Gün gibi yalınız eylersen eğer arz-ı cemâl
Başlasam hâlimi takrîre gider nutka mecâl
Arz-ı hâl etmeğe cânâ seni tenhâ bulamam
Seni tenhâ bulıcak kendimi aslâ bulamam
Hâl-i dil mihnet-i aşk ile diğer-gûn olalı
Hâtırım gussa-i hicrân ile mahzûn olalı
Hasret-i lâl-i lebinle ciğerim hûn olalı
Leylî-i zülfüne Ulvî gibi Mecnûn olalı
Arz-ı hâl etmeğe cânâ seni tenhâ bulamam
Seni tenhâ bulıcak kendimi aslâ bulamam"
Not:
"Arz-ı hâl etmeğe cânâ seni tenhâ bulamam
Seni tenhâ bulıcak kendimi aslâ bulamam" beyti, şair Selîkî'ye; onu tesdîs eden (altı mısraya tamamlayan) mısralar da Ulvî'ye ait olmalıdır.
Şairler, beğendikleri bir şiirin tümünü yahut bir beytini tazmîn ederek (şiirinde kullanarak) terbi, tahmîs, tesdîs, tesbî' gibi yeni şiir formları oluştururlar.
Söyleyeninin kim olduğunu bilmediğim:
"Âh mine'l-'aşki ve hâlâtihî
Ahraka kalbî bi-harârâtihî"
dizelerini Şeyh Gâlib, Leylâ Hanım gibi şairler bu şekilde tahmîs etmişlerdir.
HAFTANIN KİTAP ÖNERİSİ: TIKLAYINIZ...