5 Ağustos 2013 Pazartesi

GÖNÜL SERZENİŞLERİ - YASİN GÜMBÜR


Gönlümün debdebesinden haberin var mı? Senin gidişin yüzünden bu denli sallanıyor… Salıncakta sallanır gibi gönlüm, manevralarda… Düşsem şuram buram kanayacak… Düştüm… Düştük… Yıkılan bir düşüz… Artık soğuk bir duşuz bu dünya denen halvette…

Çıldırıyorum âdeta, giderken ayaklarının çıkardığı ses; bir manganın marş marş yürüyüşünde bile yok. Çıldırıyorum… Kapıyı öyle bir çarptın ki duvarlar, pencereler titredi… İçim titremedi mi sanıyorsun… Diken diken olan tüylerim içime battı. Kirpiklerimi sorma… Bilirsin hemen ağlarım, karalar bağlarım… Karayı da hiç sevmem yarayı da… Yarama gelecek merhemi de sevmem, kabukları da… Mezarlıkları da sevmem, musalla taşlarını da, tabutları da… Ama ben sanki bu durumların içindeyim. İçindeyim diyorum duyuyor musun? Senin içinde değil, bu durumların içinde… Ve bu durumlar senin hiçliğinde… İlgisiz alakasızsın.

Sallana sallana gidiyorsun, yıllanmış değerlerimiz vardı bizim. Artık ters yönde ayakların ritmik bana… Ayakların… Ayakların kopsaydı da bana kalsaydın keşke, yanımda kalsaydın… Veyahut canımı alsaydın… Kanımı emseydin de boğazımdan; gitmeseydin… Gidişin saçmalık… Bakkala gider gibi değil, işe güce gider gibi değil gidişin… Gidişin bizi bitirişin oluyor.

Yemekten önce hep sen kokmayacak mıydı mutfak? Giderken rayihanı neden burnumdan almadın ki? Ellerinin sindiği kâğıtlardaki şiirleri neden yakıp da gitmedin ki… Ben burnumu dağıtamam, dağıtsam kan değil canın kokar… Canım burnumda… Şiir dediğim senden; satırların da hepsi uçtu gitti… Şimdi bu şiirler çok saçma, çok anlamsız… Şiir ve ruh… Şimdi ruhsuz şiirler anı kaldı. Bir yakmalık canı kaldı, bu şiirlerin…

Ben seni yere göğe sığdıramazken, sana sığındım… Sığınağımdın… Yeri gelince sağanağımdım… Islandım...  Şimdi ise yağmur çamur demeden birbirimize koşan bizden geriye kalanlar var. Geride kalanları toplasam artık bir ‘’biz’’ etmez… Şu etrafımda gördüğüm binlerce aşıklar ve maşuklar da bir ‘’biz’’ etmez… Bu dünyaya bir ‘’biz’’ daha gelmez. Ama artık biz ‘bir’ olamıyoruz. İki ayrı parça… Yaramparça…

Bilirsin benim kanatlarım yok; melek de değilim bir kuş da… Bir ilham perisi de değilim, bir süpürgesi olan cadı da… Sensiz uçurumun kenarındayım… Düşmek için değil uçmak için bana kanat değil, kalbinle dolu bir kanaat getir.


Yasin Gümbür / Gönül Serzenişleri

HAFTANIN KİTAP ÖNERİSİ: TIKLAYINIZ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder