24 Mayıs 2014 Cumartesi

TEHLÎL - İSMAİL SAFA
























1-Zâtım benim ey zâtına huccet olan Allâh

Ey varlığı varlık ile müsbet olan Allâh

2-Evhâma hakâyık olamaz münkeşif ammâ

Zulmetler eder kalbime envârını îmâ

3-Manzûrum olan hey‘et-i mecmû‘a-i zerrât

Bir nâ-mütenâhîliği etmekdedir isbât 

4-Daldıkça temâşâ-yı mesâbîh ile fikre

Mecbûr olurum her gece tesbîh ile zikre

5-Sensin getiren gördüğüm eflâki vücûda

Sensin beni meyyâl kılan hâk-i sücûda

6-Bir zerre kalırsa bu semâvâta göre arz

Bi’n-nisbe demek etmeliyim kendimi yok farz

7-Mahdûd iken insandaki ‘akl ey ulu Yezdân

Olmaz mı bu pâyânsız olan mülkile hayrân

8-Bi’l-farz kabûl etmese de ‘akl, tenâhî

Bir cüz’ kalır, küllî onun sensin ilâhı

9-Bir cüz’e bakıp küllü nasıl eylerim inkâr

Bir katre eder fikrime ‘ummânları ihtâr.

10-Ecrâm, birer zerre’-i zî-şân-ı Celâlin

Ezhâr ise evrâk-ı perîşân-ı Cemâlin

11-Ebhâr, merâyâ-yı fezâ-yı melekûtun

Kuhsârlar âsâr-nümâ-yı ceberûtun

12-Eşcârda kuşlar ediyor nâmını tebcîl

Eşcâr ki ervâha olur minber-i tehlîl

13-Gerdânşude-i feyz-i derindir bu ‘avâlim

Bâzîçe-i dest-i kaderindir bu ‘avâlim

14-Muhtâc değilsin bu bu hükûmetde şerîke

Ey şâh-ı melâ’ik-sipeh ü ‘arş-erîke

15-İdrâk-i ulûhiyyetine varmıdır imkân

‘Aklın daha mâhiyyetini bilmiyor insân

16-Bî-vâlid ü mevlûd (u) vücûd-ı Samedîsin

Allâhu Ehad’sin, Ezelîsin, Ebedîsin


            İsmail Safa







1. Ey, varlığım varlığına delil olan Allâh! Ey, varlığı varlıklarla

ispatlanan (kanıtlanan) Allâh!

2. Vehimler (kuruntular) gerçekleri açıklayamaz ama, karanlıklar

kalbimin nurlarını işaret eder.

3. Gördüğüm atomlar (zerreler) topluluğunun hepsi, bir sonsuzluğu

ispat etmektedir.

4. Her gece yıldızları tefekkür ederek seyretmeye daldığım zaman,

seni(n adını) zikretmeye (anmaya) mecbur olurum.

5. (Çünkü) gördüğüm bu felekleri (yoktan) var eden Sensin. Beni

secde toprağına (secde etmeye) (çok) meyilli yapan da Sensin.

6. Eğer; dünya, göklere nispeten (görece) bir zerre (gibi küçük

kalıyor) ise ben (o zaman) kendimi yok farz etmeliyim (saymalıyım).

7. Ey ulu Tanrı! İnsandaki akıl sınırlıyken, bu sonsuz mülk

(karşısında) şaşırıp kalmaz mı?

8. Faraza, akıl kabul etmese de, sonsuzluk ondan bir parça gibi kalır.

Hepsinin ilâhı Sensin.

9. Bir parçaya bakarak bütünü nasıl inkâr edebilirim. Bir damla,

düşünceme denizleri (çağrıştırır) getirir.

10. Gök cirimleri (yıldızlar, aylar ve güneşler) büyüklüğünün şanlı birer

zerresidir. Çiçekler ise güzelliğinin dağınık yapraklarıdır.

11. Denizler, hükümranlığının göklerinin aynaları; dağlar, ululuğunu

gösteren eserlerdir.

12. Ağaçlar –ki ruhların (lâ ilâhe illâ’llâh diyerek) zikrettiği

minberlerdir. Kuşlar, (bu) ağaçlarda, (Senin) ismini yüceltirler.

13. (Bütün) bu âlemler, Senin bağış kapında boyun bükmüştür. (Bütün)

bu âlemler Senin kader (kudret) elinin oyuncağıdır.

14. Ey tahtı arş, ordusu melekler olan şah! (Ey melekler ordusunun arş

tahtlı, şahı) Bu idarede (asla) ortağa ihtiyacın yok.

15. İnsan, daha aklın mahiyetini bilmezken, Senin ilâhlığını anlamaya

imkân var mı?

16. Ey Allâh’ım sen doğmamış ve doğrulmamışsın. Samedsin. (Her şey

sana muhtaç, sen hiç bir şeye muhtaç değilsin.) Sen Bir’sin, Ezeli ve Ebedîsin

(öncesiz ve sonrasız).

HAFTANIN KİTAP ÖNERİSİ: TIKLAYINIZ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder