7 Ağustos 2013 Çarşamba

MAX WEBER'İN OTORİTE TİPLERİ - GÖLGE ADAM





MAX WEBER'İN OTORİTE TİPLERİ


Weber otorite tiplerini 3 başlık altında incelemiştir.
1)Geleneksel otorite
2) Karizmatik otorite
3)Yasal/Ussal otorite


Geleneksel otorite:


Weber’e göre, tarihsel süreç içinde güç-otorite ilişkisinin ilk örneğini geleneksel otorite oluşturmaktadır. Bu otorite tipinin kaynağını gelenekler oluşturmaktadır. Liderin yönetimi gelenekler tarafından kabul görmekte ve uygulamaları ise keyfi ve kişisel olabilmektedir. Lider konumunda olan bu insanlar,otoritelerini miras yoluyla elde ederler. Bu insanların kutsal olduklarına inanırlar. Geleneksel otoriteyi elinde tutan kişi, bir efendi olarak algılandığı için geleneksel otoritenin olduğu yerlerde kanunlar yerine efendilere itaat edilmektedir. Liderin altında çalışan görevliler resmi görevli değil fakat liderin kişisel hizmetçileridir. Geleneksel otoritenin olduğu toplumlarda efendinin verdiği emirlerin yerine getirilmelerinin koşulu, bu emirlerin geleneklerle uygun olmasına bağlıdır.


Karizmatik otorite:


Bu tip otorite, geleneksel otoritenin olduğu tarihsel süreç içinde ele alınmaz. Karizmatik otorite, meşruluğunu lider kişinin kişisel özelliklerinden, kutsallığından, kahramanlık gücünden alır. Toplumun meşruluğunu kabul ettiği karizmatik lidere olan bağlılığı tamdır. Lidere olan bağlılıkta esas unsur karizmatik otoritenin olağanüstü kişisel özelliklerine olan inancın yüksek olmasıdır. Karizmatik otorite tipinin ortaya çıkmasında toplumsal koşullar önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle toplumun içine düştüğü kriz ve kargaşa dönemlerinde karizmatik otorite, toplumun kendisi tarafından yaratılır. Karizmatik liderlerde aranan özellikler, o liderin sosyal statü ve mesleki uzmanlık bilgisi ile ilgili değildir. Toplumun karizmatik liderden beklediği en önemli şeylerden biri kendilerine olan bağlılığın derecesidir. Hitler, Gandhi, Lenin, Atatürk gibi isimler karizmatik otorite tipine örnek olarak verilebilir.


Yasal-ussal otorite:


Bu otorite tipinin meşruluğu akılcı ilkelere göre oluşturulmuş kanunlara dayanmaktadır. Geleneksel ve karizmatik otorite tipinden farklı olarak, insanların bu otorite tipine itaat etmelerinin nedeni kanunların üstünlüğüne olan inançlarıdır. Yasal-ussal otorite tipinde liderler ve bürokratlar kendi güçlerini kanunların sınırları ve bu kanunların belirlediği kurallar çerçevesinde uygulatmaktadırlar. Yasal-ussal otorite tipinin yönetim (örgüt) aygıtı bürokrasidir. Liderler ve bürokratlar halkın hizmetkârı olarak görülmektedir. Geleneksel otorite tipinde olduğu gibi liderlere tanrısal ve kutsal anlam yüklenmez. Tam tersine emir verme yetkisine sahip kişiler rasyonel kurallar çerçevesinde davrandıkları sürece meşru sayılırlar. Bu otorite tipinde insanlar,aslında liderlere değil kurallara itaat etmiş olurlar. Emretme gücüne sahip insanlar bulundukları konuma yasalarca düzenlenen kurallara göre atanmaktadır veya kanuni usullere göre atanırlar. Atandıkları makamlar geçicidir ve o makamlara sahip olamazlar. Sonuç olarak yasal-ussal otorite tipi gücünü ve meşruiyetini kanunların üstünlüğünden almaktadır. Kısaca liderlik tipleri bunlardır ancak karizmatik liderliği ayrıca incelemek istiyorum.


KARİZMA OLGUSUNUN ANLAMI VE KAPSAMI


Karizma terimi, ilk defa "karizmatik otorite" kavramini kullanan Max Weber'den bu yana, liderlikle ilgili pek çok arastirmanin konusu olmustur. Ancak 1980'li yillara kadar yapilan çalişmalarin hemen hepsinde karizma olgusu, politik, sosyal ya da dini liderlik etkilemelerini açiklamaya yönelik biçimde incelemeye tabi tutulmustur.
Bununla birlikte 1980'li yillardan sonra -ve özellikle de son yillarda- o güne kadar mistik ve esrarli bir kavram olarak ele alinan karizmanin örgütsel liderlik baglaminda açiklanmasina ve irdelenmesine yönelik çalismalarin hizlandigi görülmektedir.


Karizmanin, örgütsel liderlik baglaminda ele alinmasinda kuskusuz 1960'li yillardan sonra isletme yönetimi anlayisinda hakim olan "sistem yaklasimi"nin büyük etkisi olmustur. Daha önceleri örgütsel liderligi daha mikro bazda; lider ve onu izleyen küçük gruplarin etkilesimi ya da bire bir lider-üye iliskililigi açisindan ele alan yaklasimlarin literatürde büyük bir öneme sahip olduklari görülmektedir. (Gerek özellikler, gerek davranissal ve gerekse de durumsal liderlik yaklasimlarinda gelistirilen kuramlarin çogu bu kategoriye sokulabilir.) Buna karsilik, sistem yaklasiminin isletmeleri degisen çevre kosullarina uyum göstermesi gereken açik sistemler olarak ele alan bakisinin; daha makro anlamda üst düzey yöneticilerin genis kitleleri etkileyen liderlik davranislarina agirlik vermelerini ön plana çikardigi görülmektedir. Bu önemin globalleşmenin hizlandigi 1980'li yillardan sonra kendini daha da fazla hissettirdigi bir gerçektir. Gerek yeni örgütler olusturan, gerekse de eski örgütlerini canlandirmak ve yeniden dinamik hale getirmek isteyen yöneticilerin etki alanlarini çok daha genis sayida insana yayina, heyecanlandirici vizyonlarini tüm çalisanlarla paylasma, bir bütün olarak degisimi ve gelisimi saglama gibi gereksinimleri, örgütsel açıdan makro bir liderlik anlayisini zaruret haline getirmis ve aslinda çok eskilerden beri bilinmekle birlikte, örgütsel liderlik açisindan üzerinde pek fazla durulmayan karizmatik liderlik anlayisi 1980'li yillardan sonra tekrar ilgi odagi halini almistir. 1990'li yillardan sonra ise karizmatik liderlik anlayisinin, bir sonraki makalemizde ele alinacak olan dönüsümsel (transformational) liderlige dogru geçisim gösterdigi görülmektedir.


KARİZMA TERİMİNİN ORİJİNİ VE GELİŞİMİ


Bürokrasi Modelinin kurucusu Max Weber oldugu genel kabul gören bir düsüncedir. Weber, karizma terimini "karizmatik yetki" seklinde kullanılmıştır. Yetkiyi, "belirli bir grubun, belirli bir kaynaktan çıkan emirlere itaat etme olasiligi" seklinde tanimlayan Weber, geleneksel yetki, karizmatik yetki ve ussal-yasal yetki olmak üzere üç tür yetkiden söz etmektedir. Geleneksel yetkiyi, kisisel ve dogustan kazanilan statüye dayanan bir yetki olarak ele alan Weber, astlarin bu yetkiye sahip kisinin emirlerine geleneklere uygun oldugu sürece riayet edeceklerini vurgulamaktadir. Weber'e göre karizmatik yetki de kisisel bir yetki tipi olmakla beraber, elde ediliş biçimi açisindan iki yetki tipi farklilasmaktadir. Karizmatik yetki, lidere yönelik kisisel bir atiftir (attribution). İzleyicileri karizmatik liderin insanüstü, süper bir kişi olduguna ya da en azindan istisnai güçlere sahip olduguna inanirlar. Bu güçlerin, izleyicilerin (grubun) yararına olacak biçimde lider tarafindan sık sık sergilenmesi gerekir. Lider ile izleyiciler arasinda ussal olmayan (duygusal) baglar bulunur.
Weber ussal-yasal yetkinin ise geleneksel ve karizmatik yetkiden farkli olarak kisisel olmadigini, seçimle kazanildigini ve ussal (rasyonel) esaslara dayandigini belirtmektedir. Bu yetki türünde emirler herkesi baglayici kural ve normlara dayanir ve yetkiyi elinde bulunduranlar da kurallara uymak zorundadır. Emirlere geleneklere uydugu ya da liderin arzusu oldugu için degil, rasyonel kurallara dayanmasi nedeniyle riayet edilir.




Çesitli yazarlarin bakis açilarina göre farklilasmakla birlikte, bugün üzerinde hemen hemen mutabik olunan bir tanim vermek gerekirse karizma, "bir grubun (izleyicilerin) algilarinin ve atiftarinin a) liderin nitelik ve davranislari tarafindan, b) liderligin yer aldigi durum ya da kosullar tarafindan ve c) izleyicilerin gereksinimleri tarafindan etkilenmesinin sonucu olarak elde edilen ve izleyicileri, liderin kendisi için harekete geçirtebilen bir güç" olarak tanimlanabilir.




KARİZMATİK LİDERİN ÖZELLİKLERİ


Karizmatik liderlerin belli başlı özellikleri söyledir :
a)Yüksek bir özgüvene sahip olma.
b) Yüksek bir etkileme ve baskin olma yeteneğine sahiptir.
c) Kendi inançlarinin ahlaki yönden dogru olduguna güçlü bir sekilde ikna etme.
d) Büyük değişimleri meydana getirirle ve kitleleri peşlerinden sürüklerler.


Güç için duyulan gereksinimin, lideri izleyicilerini etkileme yönünden çaba sarf etmeye güdüleyecegini, özgüvenin ve güçlü inançlara sahip olmanin ise, izleyicilerde liderin yargilarina güven duygusunu arttiracagini belirten House, bu karakteristiklere sahip olmayan bir liderin, insanlari etkileme çabalarinin muhtemelen bosa gidecegini, bir etkileme girisiminde bulunsa bile bunun basarili olma olasiliginin çok düsük oldugunu vurgulamaktadir. Ancak tarihteki karizmatik liderler büyük değişimler meydana getirmiş kitleleri arkalarından sürüklemişlerdir. Bunun en bariz örneklerinden biride Adolf Hitler’dir. Hitler orduda sıradan bir onbaşı iken karizması sayesinde siyasette hızlı bir şekilde yükselip kitleleri peşinden sürekleyip, 2. Dünya Savaşının başlamasına neden olmuştur.




SONUÇ




Günümüz karizmatik liderlik isletmecilik ve yönetim anlayisinin, degisime ayak uydurabilen, kendini sorgulayabilen, firsatlari görüp degerlendirebilen bir örgüt kültürü olusturmaya agirlik verdigi dikkate alindiginda, örgütsel karizmatik liderligin vizyoner ve sinerjistik etkisi kolaylikla anlasilmaktadir. Aslinda çok eski bir kavram olan karizmanin, örgütsel liderlik baglaminda önem kazanmasinin nedeni de bu anlayisin getirdigi bir zorunluluktur.Bununla beraber, çalismamizin son kisminda detayli biçimde degindigimiz olumsuz karizmatik lider davranisinin, ekip çalismasini baz alan böyle bir kültürün olusturulmasini saglayamayacagida gerçektir. Dolayisi ile örgütsel liderlerin karizmayi hangi kosulda elde ettiklerinden çok, nasil sürdürecekleri önem tasiyacaktir. Karizmanin çogunlukla kriz ve kaos durumunun sonucu elde edildigi düsünülürse, krizin çözülüp, kosullarin düzelmesinden sonra vizyoner ve ekip çalismasini baz alan olumlu bir karizmatik liderlik tarzinin ön plana çikma ihtiyaci açikça görülecektir.


GÖLGE ADAM

KONUYLA İLGİLİ SİZE YARDIMCI OLACAK EK NOTLAR: TIKLAYINIZ...

7 yorum:

  1. baba harika olmus eyvallah

    YanıtlaSil
  2. David eastonu da bekliyoruzz

    YanıtlaSil
  3. Formasyon sınavı için denk geldim. Abi ne kadar güzel müzikler bunlar yahu. Senin müzik zevkine methiyeler düzeyim ben

    YanıtlaSil
  4. Açıköğretim çalışırken yardimci oldu bu yazı teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  5. Eline sağlık çok işime yaradı bu bilgi

    YanıtlaSil
  6. Çok güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  7. Benim arkadaslarimin verdigi sinav nitunu okudum hic bir işe yaramadi .bunu okudum cok iyi anladim ..elinize saglik

    YanıtlaSil