13 Şubat 2014 Perşembe

BİRKAÇ YAZIM YANLIŞIMIZ- LEMİ KORKMAZ




  Yazımlarını karıştırdığımız, doğru yazılışlarını bilmeyerek yanlış yazdığımız birtakım sözcükler var. Bu yazıda, ayrı ayrı bölümcükler biçiminde bunların birkaçına bakacağız.

 Değme yerde karşınıza çıkan ve birbirleriyle karıştırılan iki sözcükten söz edeceğim: yayın ve yayım. Yayın; bir dergi, betik, bir televizyon yayını vb. olabilir. Yayım ise, bu tür yayınların yayılması işidir. Demeli; bir bildiri, bir betik zaten bir yayındır, yayınlanamaz; ancak yayımlanır. O yüzden, "Beni rahatlatacak bir deklarasyon yayınlayın." tümcesindeki gibi bir kullanım yanlıştır. Doğrusu "yayımlayın" olacaktır. Bu ayrım ne yazık ki pek çok yazıda yanlış gösteriliyor.

 Bilindiği gibi "ğ"nin kendinden önceki "a"yı uzatma etkisi vardır (ağabey, dağ gibi). Bu sözcüklerden biri de "bayağı". Bayağı sözcüğünü ele almamızın nedeni, gerek bilerek gerek bilmeyerek çoğu kez yanlış yazılmasıdır. "Bayağı"nın birçok anlamı vardır ama en çok iki anlamıyla kullanırız. Biri, "basit, adi" anlamında; diğeri ise "çok, epey" anlamında. Birinci anlamında kullanırken yazıldığı gibi söylüyoruz, ikinci anlamdakini söylerken ise "baya" biçiminde söyleyip sondaki "a"yı uzatıyoruz. İşte söz ettiğimiz yazım yanlışı da bu söylenişin yazıya geçirilmesinden kaynaklanıyor. Bu, "ağabey" sözcüğünü "abi" gibi (yine "a"yı uzatarak) söyleyip yazmamızla aynı nen (şey). İlgili okurların usuna çarçabuk, pekiyi > peki örneği gelecek. Söylemeliyiz ki, sürev içinde bu sözcüklerin yazımı değişebilir, o derin ve ayrıntılı bir konudur. Biz şu an için kılavuzları kaynak tutmak durumundayız.

 Yaş" sözcüğünün 1. tekil kişiye göre çekimlenmesi konusuna geçmek istiyorum (Burada, her yıl aldığımız yaş anlamında kullanıyoruz). Açıklamaktansa örnek üzerinden gitmek daha yararlı olacak. "İlk kez altı yaşında bisiklete bindim" tümcesindeki yaygın kullanım yanlıştır. Özne birinci tekil olduğu için iyelik eki de birinci tekil kişi iyelik eki olmalı. Dolayısıyla "yaşımda" olması gerekiyor. TDK'ye bununla ilgili bir soru yöneltmiştik. Bize Köktürk Yazıtları'nı örnek göstererek bir yanıt verdiler, o bölümü aktaralım: "...Nitekim Köktürk Yazıtları'nda Bilge Kağan Anıtı doğu yüzünde 'Eki otuz yaşıma Tabgaç tapa süledim (Yirmi iki yaşımda Çin'e doğru sefer ettim)' örneğinde de 'yaşımdayım' şekliyle karşılaşmaktayız."


 Bunların dışında bir de "o" adılının kullanımı konusu var.  "O" adılının, kimileyin, tümce içinde bir kişinin adını tutma göreviyle kullanırken büyük harfle yazıldığını, üstelik kesme imiyle ayrıldığını görüyoruz. Oysaki "o" adılı kural olarak hiçbir zaman büyük harfle yazılıp, kesme imiyle ayrılmaz. Tümcelerimizde bir tek "Allah, Tanrı, Çalap" adının yerini tutan "o" adılları büyük yazılır ve kesme imiyle ayrılır. Bu, kural olarak kılavuzda yer almaz ancak yazıda Tanrı'ya olan saygının göstergesi olarak, özellikle Kur'an çevirilerinde, gelenekleşmiştir.

 Tüm bunlar karmaşık konular gibi gözükse de biraz ilgi ile güçlüklerin kolaylığa dönüştüğü görülür. Doğrusu, bir kere sözcükleri araştırma tutkusunu duyumsadığınızda bundan kolayca kurtulamazsınız. Sözcükleri umursamanız dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder