25 Haziran 2013 Salı

DİVAN ŞİİRİ VE MODERN ŞİİR - İSLAM ÇOBAN


Divan şâirleri, devrimiz şâirlerine rastlasaydı ne olurdu? Günümüz şâirleri, divan şâirlerine ne gibi tepkilerde bulunurdu? Muhtemelen birbirini reddeden, biri diğerine söven iki ana ekol oluşurdu: Divan şiiri ve modern şiir. Pekiyi, bu durumda halk şâirleri hangi safta yer alırdı; kimden taraf olurdu? Şimdi seyredelim, bakalım ne olacak?

Yeni şiirinin temsilcilerinden biri söze girer:
“Biliyorsun sana giden bütün yollar kapalı
Üstelik biz de hiçbir zaman sevmedik seni
Ne kadar yakından ve arada uçurum
Aruzlar mazmunlar arada duvar gibi..” (1)

Buna oldukça sinirlenen divan şâiri:
“Fırsâtî sen bu semti bilmezsin
Eyleme gel bizimle yok yere ceng
Sana kaç kere dedim anlamadın
Sözde mazmun gerekir a pezeveng” (2)

Köşede duran halk şâiri hedefi belirsiz bir ok atar:
“Elin kapısında karavaş olan
Burunu sümüklü gözü yaş olan
Banyodan banyoya teşâür olan
Şâir  geçinir de şiir diyemez” (3)

Bunun üzerine bu konulardan uzak bir halk şâiri, oradan geçerken, sazıyla bir şiir terennüm eder:
“Emrah der ki: Bâşım üzre hümâm ol
Dostlar içre karış şîrîn kelâm ol
Ben ölürsem cenâzeme imâm ol
Kıl kara zülfünle hu Leylâ Leylâ” (4)

Kızgın, kırgın ve hazîn bir hâlde etrafına bakınan bir şâir, artık dayanamaz ve bağırarak son sözü söyler:
“Eslâf kapıldıkca güzelden güzele
Fer’ vermiş o neşveyle gazelden gazele
Sönmez seher-i haşre kadar şi’r-i kadîm
Bir meş’aledir devredilir elden ele” (5)

Dipnot:

1-Cemal Süreya (Değiştirilerek Kulanılmıştır)
2-Nef’î
3-Kazak Abdal (Değiştirilerek Kulanılmıştır)
4-Erzurumlu Emrah (Değiştirilerek Kulanılmıştır)
5-Yahyâ Kemâl

İSLAM ÇOBAN 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder