19 Aralık 2013 Perşembe

ERKEN BOŞANANLAR - PATRONA HOLİ (FATİH BALCIOĞLU)

(Bu hikaye psikoloji alanında 2013 Erdem Beyazıt jüri özel ödülünü almıştır.)

- Bay Self toplantıya katılacakların tamamı geldi.Sizi bekliyorlar.
- Hemen geliyorum.

Ralph Self 32 yaşında arkadan toplanmış uzun bakımlı saçlarıyla oynayarak masasına tekrar döndü.Dosyalarını son kez kontrol etti.Her gün yaptığı o etkileyici konuşmalardan birini daha yapmak için sabırsızlanıyordu.Notlarının bulunduğu kağıtlara göz gezdirirken eli zangır zangır titriyordu.Kahvesinden kalan son yudumu alırken kahvenin bir damlası bardağın kenarından pantolununa damladı.Ralph bunu temizlemek yerine sadece bakmakla yetindi.Çünkü kahve dizkapağına gelmişti.Bu durum onu hiç istemediği bir yere götürdü.

Ralph Self Amerika'daki her çocuk gibi sıradan bir çocukluk geçirdi.Sabahları yulaf ezmesini ve çırpılmış yumurtasını yedikten sonra koşarak çizgi filmin başına kurulurdu.Onu diğer çocuklardan ayırt eden şey ise sessizliğiydi.Okulda öğretmeninin sorularına hiçbir zaman cevap vermezdi.Annesinin, kulakları sağır eden bağırarak konuşmasına dönüp bakmayı bile hiç düşünmedi.Bir insanın derin sessizliği onun ya dâhi ya da aptal olduğunun göstergesidir.Bu durumu hiçkimse öğrenemedi.Çünkü Ralph 15 yaşına kadar dâhi ya da aptal olduğunu gösterecek 1-2 kelime bile etmedi.Ender kurduğu cümlelerde ''evet'', ''hayır'', ''bilmiyorum''dan başka bir şey duyan olmadı.15 yaşına geldiğinde bozulan aile düzeni, zamanla evde şiddete varma noktasına geldi.Babası annesini devamlı dövüyordu.Ralph sesten ve gürültüden uyuyamaz olmuştu.Bir gün yine evdeki çığlıklarla uyandı.Ama Ralph bu geceyi uykusuzluk zincirine eklememekte kararlıydı.Küçücük ellerine sıkıştırdığı beyzbol sopasıyla salona indi.Babası onun geldiğini görüp ona döndü.Ralph kısık bir sesle ''Anneme bir daha vurma'' dedi.Babası alaycı bir bakışla ''Küçük beyin dili çözülmüş.Onu bir daha bağlamak gerekir.'' dedi.Ralph'i sandalyeye oturtarak ellerini iple bağladı.Ağzını ise eşofmanından kopardığı kumaşla sıkı sıkıya kapattı.Hayatında unutamadığı tek şey ise orada gerçekleşti.Ralph'ın babası onun dizlerini çiviyle sandalyeye sabitledi.Annesinin acı çığlığı gecenin sessizliğini böldü.Kimileri hayatla evliliklerini uzun uzun gerçekleştirirken Ralph o gün hayatla erken boşananlardan biri oldu.

Bu olaydan sonra Ralph'in hayat düzeninde değişiklikler oldu.Babası aile düzenini kasıtlı bozmaktan tutuklanıp 3 ay hapis cezası aldı.Annesi de Ralph'i de yanına alıp bulundukları şehirden uzaklara gitti.Yeni okul arkadaşlarıyla anlaşması zor oldu.Konuşmak,hayatında artık bir tercih değil zorunluluktu.Karşısına çıkan zorluklar onu yıldırmadı ve sene kaybetmeden 18 yaşında liseden mezun oldu.Zorlukları yenmedeki en önemli yardımcısı da Diazepam adlı sinir ilacı oldu.Artık Ralph kocaman bir adamdı.Evin tek erkeği olması gözleri ona çevirdi.O da omuzlarındaki yükün farkındaydı.

Bir süre iş aradı,birçok yere iş başvurusu yaptı.Ona dönüş yapan küçük bir kafe oldu.Burada garson olarak çalışmaya başladı.İş arkadaşları bölgenin uslu durmayan kişileriydi.O kişilerden Chalmers adam yaralamaktan ve eroin satmaktan dört yıl hapis cezası almıştı.Howard ise sıkı bir uyuşturucu bağımlısıydı.Ralph'in en iyi iki arkadaşı olan bu adamlar,zamanla Ralph'i de kolay para kazanma yoluna çekip dış dünyayla bağlarını kopardılar.4 yıl kadar bu kafede çalıştıktan sonra,22 yaşında Chalmers ve Howard ile araba çalarak şehir dışına kaçtılar,eroin takasında tanıştığı sevgilisi Sarah'ı da yanına alarak..27 yaşında evine tekrar geri döndü.Merasim beklemiyordu ama evde başka bir erkekte beklemiyordu.Ancak artık annesi bir başkasıyla evliydi.

Ralph, serçe parmağıyla dizkapağının üstüne dökülen kahve damlasını büyük bir dikkatle temizledi.Notlarını ve dosyalarını alarak hızlıca odasından çıktı.Konuşma yapacağı yere giderken ayakları yere sağlam basıyordu.Kendinden emindi.Uyuşturucu sattığı günlerden kalan bir titreme tüm vücuduna yayıldı.Son kez nefesi sonuna kadar içine çekti ve içeri girdi.

- Baylar ve bayanlar hepiniz hoşgeldiniz.Yapacağım bu konuşma şirket içi dengelerle ilgili.Avrupa ve Asya temsilciliklerimizde cari açık görünüyor.

Ralph konuşmasına devam ederken annesi içeri girdi.Etrafa göz gezdirdikten sonra masanın etrafına koyulan boş sandalyeleri gördü.Ralph'in Parkinson hastası olduğunu en iyi o biliyordu.Geceler boyunca ilaç aradığı günleri unutmamıştı.Oğlunu ne pahasına olursa olsun bir daha kaybetmeyecekti.Annesi hiç bozuntuya vermeyerek hemen içeriden su getirdi ve içine Ralph'in kullandığı Mirapex ilacını attı.''Suyun bitmiş Ralph,su getirdim.Dinleyicilerimize karşı sesin kısılmasını istemezsin dimi?'' Ralph tebessüm etti. Annesi konuşmasını tamamlayıp odadan çıktı.

- Oğlum yemeğe katılacak komşularımız geldi.Konuşmandan sonra seni bekliyoruz...

Patrona Holi (Fatih Balcıoğlu) - Erken Boşananlar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder